21 Kasım 2012 Çarşamba

Bears 1985 mi, yoksa 1984 mü?

Amerikan Futbolu bizim futbola çok benzer. Haftasonu bir maç yapılır, ondan sonra bütün hafta vıdı vıdı lafı yapılır. Hemen her gün maç yapılan MLB ve NBA'de bu fırsat fazla yoktur.

Doğal olarak bu, hakkında yazılan takım yendikçe aşırı iyimser, yenildikçe de aşırı kötümser olmaya sevkeder kişileri. 7-1'de kral olan Chicago Bears ardarda Houston Texans ve San Francisco 49ers'a yenilip 7-3'e gerileyince, ve en önemlisi sezona kötü başlamış ezeli rakibi Green Bay Packers'a sıralamada yakalanınca yerel gazeteler neredeyse okunmaz hale geldi. Haksız da değiller, ama belki daha önce haklı da değillerdi. Neyse, biz bunların dışına çıkarak, nisbeten daha soğukkanlı biçimde çeşitli açılardan yorumlarımızı yapalım, sayıları analiz edelim.
Pahalı Yedek QB Campbell şu ana kadar hayalkırıklığı
  
Efsanevi 1985 Takımı

Chicago Bears bu sezon çok iyi gidince, ve hele hele defansı oldukça dominant olunca ister istemez şehrin son Super Bowl şampiyonu efsane 1985 takımı ile kıyaslamalar başladı. Örneğin 1985 takımının ilk 8 maçı sonundaki istatistikleri ile 2012'nin karşılaştırması şöyle idi: (İlk sıra 85 Bears, kaynak)

W-L 8-0  7-1
PPG Allowed 14.3 - 15.0
YPG Allowed 305.6 - 318.1
Takeaways 29 - 28
Sacks 32 - 25
Defensive TDs 2 - 7


Üstelik 1985'den beri defansın işini zorlaştıran birçok kural değişikliği olmasına rağmen rakamlar birbirine oldukça yakın ve defansif TD'lar konusunda 2012 ayılarının belirgin bir üstünlük var.




Chicago Bears 1985 ile ilgili video serisinin tamamı için tıkla

Jay Cutler vs Jim McMahon

1985 Bears demişken, o takımın quarterback'i Jim McMahon ile Jay Cutler'ın birçok benzerliği var. İkisinin de öyle muhteşem istatistikleri yok, ama takımlarına maç kazandırmayı becerebiliyorlar bir şekilde (Bu lafa Cutler için itirazlar gelecektir). İkisi de gözü kara; topu alıp koşabiliyorlar ve sert darbelerden korkmuyorlar.
Soldan sağa: Jim McMahon, Jay Cutler

Gelgelelim 1984 sezonunda McMahon sakatlanıp sezonu tamamlayamıyor. Bears bir şekilde playoff'a çıksa da, San Francisco 49ers'a 23-0 yeniliyor ve Dokuzcular kendileriyle "Next time, bring your offense" (Bir dahaki sefere hücumunuzu da getirin) diye dalga geçiyorlar.

Bu sezon 49ers'a 32-7 yenildik (son dakikalardaki anlamsız TD'ı saymazsak skorumuz yok) ve 1984'deki maçta 9 sack'e karşılık 3 sack yaparken 2012 6 sack'e karşılık 2 sack yapabilirken, ofans olarak da 1984'de 387'ye 186, 2012'de ise 355'e 143 gerideyiz. Üstelik Jay Cutler sakat ve ne zaman döneceği belli değil. Sonuç olarak, bu sezon 1985'den ziyade 1984'e benziyor gibi.

Efsanevi 1985 takımının neden sadece tek şampiyonlukta kaldığı yine McMahon'da gizli, zira kendisi o 1986 sezonunda da sert bir darbe sonucu sakatlanıyor ve sezonu kapatıyor. Kendisi şu anda kafa ile ile ilgili sakatlıklarla alakalı sağlık sorunları yaşıyor ve bir grup emekli oyuncuyla NFL'e dava açmış durumda.

McMahon Cubs forması giydiğine göre durumu hayli vahim

Yenilgi Analizi: Savunma Takımları

Yenildiğimiz 3 maçta da iyi savunmacı takımlara yenildik. Houston Texans ile San Francisco 49ers birçok savunma istatistiğinde Bears'ın bile önünde. Green Bay ise bu sezon geçen sezona göre savunmada gelişme kaydetmiş vaziyette ve maç başına sadece 20.7 sayıya izin veriyor.

Green Bay'e yenilirken Cutler tam 7 kere sack edildi, 4 de INT attı. Houston Texans karşısında sert bir tackle ile sakatlandı ve 49ers karşısında hiç oynayamadı. Maalesef geçen seneki Caleb Hanie faciasından sonra "parayı bastıralım da sakatlıklara karşı güvencemiz olsun" diye alınan Jason Campbell hemen hemen hiçbir varlık gösteremiyor.


LB Dobbins kafaya darbeden 30 bin dolar ceza aldı ama bu Cutler'ın değerini karşılamaz

Galibiyet Analizi

Chicago Bears 7-1 ve herşey tozpembe iken yendiği takımlar Colts dışında hep .500'ün altındaydı. O zaman bu o kadar dillendirilmedi çünkü çok dominant galibiyetler alıyorduk. Bu takımların şu anki durumlarına bakarsak:

Indianapolis Colts 6-4 (Çaylak Andrew Luck çok iyi işler çıkarıyor)
St.Louis Rams 3-6
Dallas Cowboys 5-5 (Son 2 maçını kazandı, playoff konuşulmaya başlandı)
Jacksonville Jaguars 1-9 (Zaten 41-3 yendik)
Detroit Lions 4-6 (NFC North çok güçlü ve grup maçlarında 0-4'ler. Çok da küçümsememek lazım)
Carolina Panthers 2-8
Tennessee 4-6 (51-20'lik müthiş galibiyet)

Kalan Maçlar

Savunması iyi takımlara karşı hücum çok yetersiz dense de, GB maçını saymazsak Cutler'ın yokluğu da yenilgilerde etken diye düşünüyorum. Kalan maçlardaki olası varlığı halen umutlu olmamı sağlıyor.

Minnesota 6-4 (2 maç, sezona iyi başlamışlardı, ama düşüşteler)
Seattle 6-4
Green Bay 7-3 (Evimizde oynuyoruz, gerçi istatistiki olarak anlamlı bir avantaj olduğu söylenemez)
Arizona 4-6
Detroit 4-6

Rakiplerden Seattle savunma istatistiklerinde San Francisco ve Houston ile aynı ligde. Arizona da maç başına sadece 19.6 sayıya izin veriyor. Yani yenilgi profilimiz açısından korkutucu rakipler olduğu söylenebilir. Cutler'ın büyük ihtimalle Seattle maçına dönecek olması sevindirici. Gelgelelim Cutler'ın zayıf karnı sack konusunda Green Bay 33 ile 2., Arizona ve Seattle ise Chicago ile beraber 28 ile 5nciliği paylaşıyorlar.

16 Kasım 2012 Cuma

Hani Cubs?

Sporsever bir insanım. Aynı zamanda, belki karakterimin daha baskın yönü ise taraftarlık. Sevdiğim sporları da genelde taraf tutarak seyrederim. Ama objektifliği de mümkün olduğunca bozmamaya çalışırım; tribünde herkes hakeme saydırırken yandakine "aslında faul de değil ha" diye fısıldayan kişiyim ben. Ama küfür edeni de engellemeye çalışmam: Taraftarlık da rekabete dahil çünkü. Diğer yandan, mümkün olduğunca iyi oynayanı takdir ederim.
Sevimli bir Packers taraftarı

Neyse, 2012 taraftar olarak iyi geçti ve halen geçiyor şahsım için. Tuttuğum "association football" takımı ülkesinin liginde hem normal sezonu hem de playoff'u şampiyon bitirdi. Bu sezon da puan durumunda lider. Ayrıca Avrupa kupasında da toparlandı ve üst tura çıkmaya yakın durumda (Ne kastım ama futbolu hijyenik blogumuza mümkün olduğunca az karıştırmak için)

Amerikan futbolunda Chicago Bears sezona iyi başladı. Şu anda 7 galibiyet 2 mağlubiyet ile NFC North'da lider. Gerçi ezeli rakip Green Bay Packers (ki sezona kötü başlamalarına rağmen şu anda 6-3 ile ensemizdeler) ile Houston Texans gibi iki önemli maçı kaybettik diye kötümser olunabilir, ama meşhur defansımız iki yenilgi dahil mükemmel oynuyor. Hemen hemen tüm defansif istatistiksel kategorilerde ya lideriz, ya da ilk 3'deyiz.

Bears defansı bu sezon topun mutlak sahibi (Lance Briggs INT TD'a koşarken)
Diğer yandan Mike Martz prangasından kurtulan hücumumuz ve QB Jay Cutler (bkz. bu yazının son paragrafı), hava kuvvetlerine NFL'in en iyi tutucularından WR Brandon Marshall'ın eklenmesiyle hiç de fena performans sergilemiyor. Marshall kendisini yıllardır soyunma odasının sevilmeyen karakterlerinden biri yapan psikiyatrik sorunlarını düzenli terapi ile aşmışa benziyor. Cutler ortalamada etkileyici rakamlar üretemese de, son çeyrekteki performansıyla ve gerektiğinde "game manager" olmasıyla takdiri hakediyor.

NBA'de New York Knicks sezon öncesi yıldız guard Jeremy Lin'i Houston Rockets'a kaptırınca sezon öncesi tahminlerde hiç kendisine değinilmeyen bir takım olmuştu. Yerine gelen eski Knick Raymon Felton geçen sezonu çok kötü geçirmişti, Jason Kidd ise binbeşyüz yaşındaydı. Yine ihtiyar Marcus Camby ile emeklilikten dönen Rasheed Wallace sempatiyi sadece azaltmaya yaramıştı.


Ben ise 3 yıldızının yanına iyi görev adamları ekleyen ve iyi yönetilen takımın iyi olacağına inandım. Sezon öncesi takımın 1 numaralı yıldızı Amare Stoudemire ünlü pivot Hakeem Olajuwon'un malikanesine giderek özel pivot hareketleri dersi aldı. Yetmedi, Olajuwon takımın sezon öncesi kampına katılıp herkese pivot hareketi dersi verdi.

Nitekim sezona 6-0 ile başladık, yendiğimiz takımlardan üçü Miami Heat, Dallas Mavericks ve son olarak San Antonio Spurs. NBA takımları en az 2 yıldızsız şampiyon olamaz, ama onları organize eden iyi biri olmadan cacık bile olmaz. O açıdan koç Mike Woodson da takdiri hakediyor.

Hani Cubs? :)